Kentsel çevreler, devamlı ve engellenemez bir şekilde değişmektedir. Çevreler ve binalar, teknolojik, ekonomik, sosyal ve kültürel değişimlerle sürekli olarak yeniden şekillenirler. Hızla değişen dünyada, kentin elemanları farklı oranlarda değiştiği için, kentin kimliğinin özü korunmuştur. Her kent bu nedenle, işaret ve sembollerin bir hikayesi, çok katmanlı bir metin gibi okunabilir ve kentsel değişimin biyografisi haline gelebilir.’ (Public Places:Urban Spaces-M.Carmona)
Talas tarihsel süreç içerisinde pek çok uygarlığa ev sahipliği yapmış, topografyasının getirdiği karakteri mimarisine, kent yaşamına dolayısıyla toplumsal hayata yön vermiştir. Coğrafi şekillere uyumlu yerleşim, yöreye özgü taş malzeme ile biçim bulan mekanlar, bunların oluşturduğu sokaklar, köyler Talas’ın eski kimliğinin canlı kanıtıdır. Talas Rum, Ermeni, Türk milletlerinin bir arada yaşadığı bir kent iken süreç içerisinde meydana gelen olaylar (1. Dünya savaşı, vs.) neticesinde bu birlik bozulmuş, milletler göçe tabi tutulmuştur. Göçenlerin bıraktığı taşınmazların sahipsiz kalmasıyla, geleneksel dokuda bozulmalar başlamış; günümüze gelene değin bazı yapılar ıssızlaşmıştır.
Her kentte oluğu gibi değişen yaşam koşulları, ekonomi, artan nüfus Talas’ın eski yerleşim merkezlerini yetersiz kılmış, şehrin çeperlere doğru büyümesi kaçınılmaz olmuştur. İstatistiklere göre 1990 yılında Talas nüfusu 50 bin dolaylarındayken, 2020 yılında nüfus 165 bin civarındadır. Bu oran yaklaşık %69’luk bir nüfus artışını gösterir ki 30 yılda büyük bir artıştır. Dolayısıyla şehir Han, Harman, Kiçiköy gibi mahallelerden kayıp; Mevlana, Yenidoğan, Bahçelievler gibi mahallelerde yüksek konut dokusu ile yapılaşmıştır. Eski Talas dokusundaki erişilebilirlik, insan ölçeğine yakınlık, zemin ile kurulan ilişki, yeni dokuda ölçek ve nüfus artışından kaynaklı yer sorunu yaşamaktadır. Aslında kamusallığın öznesi olan nüfus artarken bağlam ise kamusallık adına yeni alanlara ihtiyaç duymaktadır.
Parçalanan kent dokuları günümüz koşullarında sürekli bir dönüşüme –değişime uğramaktadır. Değişim çeşitli sebeplerden olabilir (siyasi, rant, ekonomi, afet vs.) Fakat değişimlerin hızı toplumu, kent parçalarına olan aidiyet, benimseme, kamusallık ilişkileri konusunda adeta her seferinde amneziye maruz bırakmaktadır. Yarışma, söz konusu alanı askeriyeye bağlı erişilemez bir yer iken şimdi eski karakterine zıt bir biçimde kamusal bir alana dönüştürme gayesindedir. Değişim ana başlıklarını geçmişin izlerinden, geleneksellikten ve kentsel değişim-dönüşüm süreçlerinden bağımsız aldığı takdirde kente yabancılaşma, kimliksizleşme meydana gelir. Söz konusu yarışmada Talas’ın tarihsel ve kültürel birikimlerinden mimari bir arka plan oluşturup, tasarımı bu ilkeler ile kurgulamak kentsel bir sürdürülebilirlik için ilk basamağı oluşturacaktır.
Sözlü anlatımlara, anılara, şiirlere Talas’ın kent morfolojisi, kültürü dahil olmuş; bunlar sözlü tarih anlatımlarıyla, yazılı kaynaklarla günümüze değin ulaşmıştır. Bunların haricinde geçmişin somut ve nicel özellikleri Talas’ın görsel ve fiziksel karakterini var eder. Bunların hepsi kentsel birikimdir.
Kentsel birikimden faydalanma amacı ile Talas’ın eski yerleşim yerlerindeki dokular incelendiğinde peyzaj ve doğal çevre üzerine birkaç durum tespit edilmiştir. Talas civarı sürdürülen bağ evi kültürü, kışın şehir merkezinde, yazları yukarı Talas’a çıkma, yazı orada geçirme eylemidir. Bu kültür aslında değişen duruma uyum sağlama, konar göçerlik, gelip geçicilik gibi sıfatları taşıyabilir. Bunlar bağ kültürünün soyut özellikleridir, fakat ‘bağ’ı kuran somut mekânsal nitelikler incelendiğinde birkaç temel özellik gözlenir. Bunlardan ‘Getne’dir. Talas topografyasını teraslayarak yerleşmenin halk dilindeki karşılığı Getne’dir. Taraça, teras diye de tabir edilebilen bu biçimleniş Kayseri yöresinde ‘Getne’ olarak bilinmektedir. Bir diğer durum ‘baraka’lardır. Getnelerin düzlediği topografya ve bunun üzerindeki baraka yazı geçirmeye yeterlidir. Getneler üzerine inşa edilen bu barakalar yer yer topografya ile bütünleşen, çatısı bir üst kotun zeminini oluşturacak şekilde biçimlenmiştir. Barakaların konar-göçerlik kültürünün bir parçası olmaları, topografya şartlarına gösterdikleri uyum tasarım için örnektir ve güçlü referanslardandır.
Talas ve Kayseri civari peyzaj kültürüne örnek teşkil edecek bir başka durum ise bostanlardır. Bostan, en yakın mesafedeki, kapı önü peyzajına verilen isimdir. Daha gündelik meyve sebzenin yetiştirildiği, dalından yendiği yerlerdir.
Talas ve Kayseri’nin ayırt edici peyzaj niteliklerinden biri de ‘cehri’ (rhamnus cathartica)dir. Cehri -altın ağacı olarak da bilinir- bitkisinin meyvesi boya maddesi olarak kullanılırdı. Özellikle 19. Yüzyılda Anadolu’da yaygın olarak yetiştirilmiştir.
Kayseri Anadolu’nun en kaliteli cehrisinin yetiştiği yerdi. Burada yetişen cehriler ülke içine ve yurtdışına satılarak, kent ekonomisine büyük katkı sağlamıştır. Cehri böylelikle Kayseri kent-peyzaj kültüründe önemli bir kilometre taşı olarak yer edinmiştir.
Talas’ta bulunan Paraşüt parkı, son dönemde kent hayatına katkı sağlayan önemli parklardandır. Park yalnızca büyük bir çim boşluktan ibarettir. Fakat bu boşluğun her an bir şeylere dönüşebilme potansiyeli kullanıcısını artırmaktadır. Park bazen paraşüt için inme alanı, bazen bir fuar alanı, bazen ise sadece oturma, dinlence alanı olarak kullanılmakta. Fakat yeşil ve boşluğun bir araya gelerek böylesine bir potansiyel bir kamusal alan yaratması dikkate değerdir. Bu alanda da görüldüğü üzere kamusal boşluklara ihtiyaç her geçen gün artmaktadır.
M. Carmona’nın kent içindeki işaret ve sembollerden kastettiği; Talas-Peyzaj bağlamında ‘GETNE, BARAKA, BOSTAN, CEHRİ’dir. Bunlar hikayeleri ile hafıza ve kimliği hatırlatırken yeniyi kurmanın da kuvvetli bir argümanı haline gelir. Getne’nin mekan kurma, düz yüzeyler elde etme, lineer mantığı projenin biçimsel kaynağı oldu. Aynı zamanda park yüzeyine müdahale etme yöntemi yine ‘getne’ mantığında teraslar aracığı ile sistemleştirildi. Yapılaşma tıpkı bir baraka mantığında arazinin nicelikleri ile biçimlendi. Bostan mantığında ayrılan alanlar kentlinin her an erişebileceği, farklı işlevli yeşil alanlara dönüştürüldü. Cehri gibi ekonomik ve ekolojik olarak sürdürülebilir bitkilerle toplumsal iş gücüne katkı sağlamak amaçlandı.
Talas kültür rotası güzergahından; Ulus sokak tarafından tanımlanan lineer hat; Halef Hoca Caddesine uzanır. Hat hem bir yürüyüş hattı-zemin tanımlarken, topografya verileri ile de birleşerek yapılaşır. Hat tıpkı bir getne gibi araziyi tanımlarken, baraka mantığında mekanlaşır. Kültür merkezi bu hat içinde çözümlenir. Aslında bu hat arazi üzerinde yapılaşma olarak müdahale edilen tek yerdir (müdahale koridoru). Alan içindeki mevut ağaç, yol, patika, kayalıklar, toprak dolgu(kısmen) korunmuştur. Müdahale koridoru harici yapılaşmalar arazi üzerinden kopuk; gelip geçicilik kaygısındadır. Temel amaç alana en az şekilde müdahale ile mevcudu koruyarak; gelecek içinde olası kullanım senaryolarını mümkün kılmaktır.
Arazi üzerindeki mevcut ağaçlar(yaklaşık 3500 adet) korunarak, yeni ağaçlar getne mantığını güçlendirecek biçimde eklenmiştir. Eklenen ağaç sayısı yaklaşık 1500 dür. Eklenen ağaç türeleri ise Kayseri bağlarında sıklıkla kullanılan çınar, at kestanesi, sedir, meşe, ıhlamur, ceviz, karadut, kayısı, elma, badem, üzüm asması gibi yöre iklimine de uygun cinslerdir. Yerinde mevcut olan asmalar korunup; yeni asmalar eklenmiştir. Bağ kültürü devamlılığı için asma önemlidir. Cehri bitkisi de bu konumda önemlidir. Getnelerden oluşan proje alanında, kaybolmaya yüz tutmuş cehri bitkisinin tekrar canlandırılması ve ekim-dikiminin yeni nesillere aktarılması amacıyla alanlar ayrılmıştır. Hem toplumsal hafızayı güçlendirmek hem de alana potansiyel bir iş gücü, eylem katmak amacı ile Cehri bitkisinin alan içinde kullanımı önerilmiştir.
Getne mantığı ile kurulan tasarım arazi üzerinde biçimsel olarak ayrı yüzeyler, tanımlı alanlar meydana getirmiştir. Bu alanlar oyun alanı, hobi bahçesi, asma bağı, hava sporları için potansiyel alan, şenlik alanı vs. gibi tıpkı Talas Paraşüt Parkı’ndaki mantıkla kullanıma göre dönüşebilen alanlar olarak kullanıcı deneyimine bırakılmıştır. Ayrıca projede günlük kullanım için kent bostanları oluşturulmaya çalışılmıştır.